Woodsbro'daki trajik olayların ardından iki yıl geçmişti.

Küçük bir kasabada, bir korku filmi gibi başlayan cinayetler.

Scream VI, Hayalet Maskeli cinayetlerinden kurtulduktan sonra Woodsboro kasabasını geride bırakıp New York'ta yeni bir hayata başkayan dört kişinin hayatına odaklanıyor.

Pedro ve Jimmy kardeşler, yakınlardaki bir çiftlik evinde şeytani bir enfeksiyonun büyüdüğünü keşfettiklerinde kurbanı topraklarından çıkarmaya çalışırlar.

Çok da uzak olmayan bir gelecekten enteresan bir distopya öyküsü anlatıyor bize The Lobster.

Los Angeleslı özel dedektif John Constantine'in doğaüstü olaylardaki başarısı yadsınamaz.

Sydney Wells, Los Angeles'lı bir viyolonselisttir.

Alice Gould, a private investigator, pretends to be mentally ill in order to enter a psychiatric hospital and gather evidence for the case she is working on: the death of an inmate in unclear circumstances.

Noah yaşadığı şehri, sevgilisini ve arkadaşlarını geride bırakıp annesinin yeni kocasının malikânesine taşınmak zorunda kalır.

Gizemli bir geçmişe sahip olan H, her hafta milyonlarca dolar taşıma işi yapan bir zırhlı araç şirketinde özel güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başlar.

Paris sokaklarının altında, sayısız ruhun sonsuz yuvası olan ve kilometrelerce uzanan yeraltı mezarları bulunmaktadır.

Hadley ve Oliver, New York'tan Londra'ya yaptıkları uçuşta birbirlerine aşık olmaya başlarlar.

Genç bir arkadaş grubu buldukları mumyalanmış lanetli bir eli kullanarak ruhları nasıl canlandıracaklarını keşfederler ve içlerinden biri çok ileri gidip korkunç doğaüstü güçleri serbest bırakana kadar yeni heyecana kapılırlar.

Mia adında genç hamile bir kadın, savaş halindeki bir ülkeden kargo gemisindeki deniz konteynerine saklanarak kaçar.

Hutch Mansell, karısı Becca ve oğlu Blake ile banliyöde yaşayan bir admadır.

Kuzey Carolia'daki küçük bir kasaba olan Barkley Cove'da 'bataklık kızı' hakkında çılgınca söylentiler çıkar.

Genç kadınla erkeğin ilk tanışması uçakta gerçekleşir.

Birini ölmemesini sağlayacak kadar sevmek mümkün müdür?

Cathy, Christopher ve Carrie Foxworth Hall’da bulunan büyükannelerinin çatı katından kaçmalarından 10 yıl sonra kirli geçmişlerini arkalarında bırakmaya çalışırken bazı sırların geride bırakılamayacağını keşfedeceklerdir.

Aradan dört hafta geçmiştir ve birinci bölümün sonunda beyaz atlı prensini nihayet bulduğunu düşünen müzmin bekarımız Bridget Jones, Mark Darcy'nin aslında onun hayal ettiği gibi biri olmadığının farkına varmaya başlamıştır.

Yeni bir yılın başlangıcında, 32 yaşındaki Bridget, hayatına hükmetmeye başlamanın tam zamanı olduğuna karar verip bir günlük tutmaya başlar.

Hayatında bir değişiklik yapma vaktinin geldiğini hisseden Dr.

Züppe ailesiyle birlikte iflasın eşiğinde yaşayan Anne Elliot (Dakota Johnson), modern duyarlılıklara sahip, dönemin kurallarına uymayan bir kadındır.

The Lost City, yazdığı romanda yarattığı kurgusal şehrin gerçekten var olduğunu keşfeden bir yazarın hikayesini konu ediyor.

Noa, bir markette tanıştığı Steve'den oldukça etkilenir ve flört uygulamalarında yaşadığı hayal kırıklığını düşündüğünde kendisine bir şans verip ona numarasını verir.

Kırklı yaşlarında, tutucu bir adam olan Cal Weaver'ın (Steve Carell) rüya gibi hayatı vardır: İyi bir işe, güzel bir eve, harika çocuklara sahiptir ve lise aşkıyla evlidir.

Flörtöz bir anne ile araba satıçısı bir babanın çocuğu olan Matilda, küçüklüğünden bu yana kendi halinde yetişmektedir.

19 yaşındaki Mirta, sevgilisi Robin ile aşırı dozda uyuşturucudan ölür.

Henüz 24 yaşındaki Caleb, sadece Silikon Vadisi'nin değil dünyanın da en önemli teknoloji şirketinde yazılım uzmanı olarak çalışmaktadır.

İnsanlık, Mimics olarak bilinen bir uzaylı ırkı ile savaş halindedir ve Çavuş Bill Cage (Tom Cruise), birden rütbesi düşürülene, sonrasında intihar görevinden hallice bir görev için eğitimiz ve malzemesiz bırakılana kadar savaş günü görmemiş bir memurdur.