Birinci Dünya Savaşı sırasında genç bir Alman askerin gözünden savaşın acımasız gerçeklerini anlatan etkileyici bir anti-savaş filmi.
ÜlkeAlmanya
Site Puanı8.4
Yıl2022
Süre147 dk.
Edward Berger
Im Westen nichts Neues
Im Westen nichts Neues, 1929 yılında Alman yazar Erich Maria Remarque tarafından yazılan aynı adlı romandan uyarlanmış bir filmdir.Film, Birinci Dünya Savaşı'nın acımasız gerçeklerini çarpıcı bir şekilde ele alır.
Açılan cephe ve savaşın hemen ardından genç bir Alman askerinin deneyimlerini anlatır.Savaşın dehşetini, kayıplarını ve travmalarını içeren zorlu bir yolculuğa tanıklık ederken, genç asker hem psikolojik hem de fiziksel olarak ne kadar yıprandığını gösterir.İnsan doğasının karanlık yönlerine odaklanan bu sürükleyici film, savaşın gerçek yüzünü gözler önüne seriyor.
Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok Filmi Kadrosu
Felix Kammerer
Moritz Klaus
Daniel Brühl
Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok İzle
genç Alman askerlerinin savaşın gerçekliğiyle yüzleşmelerini ve insanlık dışı koşullar altında verdikleri mücadeleyi gözler önüne seriyor. Film, savaşın romantize edilen yanlarını sorgularken, insanın doğasındaki şiddet ve trajedinin ortaya çıkmasını da ele alıyor. Yönetmen Lewis Milestone, savaşın dehşetini ve anlamsızlığını çarpıcı bir şekilde aktarırken, oyuncuların performansları da izleyiciyi derinden etkiliyor.
"Im Westen nichts Neues", savaşın gerçek yüzünü görmek isteyenlere tavsiye edilen bir film olarak öne çıkıyor.
Öncelikle Film güzel olduğu konusunda herkese katılıyorum filmi baştan sona
değerlendirsek film gerilim müziğine bayıldım olayda zaman zaman kopuklu... Devamını gör..
Öncelikle Film güzel olduğu konusunda herkese katılıyorum filmi baştan sona
değerlendirsek film gerilim müziğine bayıldım olayda zaman zaman kopukluklar olsa da sizi hiç sıkmadan izletiyor.Ama şu konuda hem fikir değiliz bu bir baş yapıt değil baş yapıt filmler Eraynı kurtarmak,Bir zamanlar askerdik,hacksaw ridge,1917,Soysuzlar çetesi,pearl harbor filmleri diyebiliriz. Aralarında 2 gömlek fark var
All Quiet on the Western Front , yalnızca izlemekten ziyade deneyimleyeceğiniz türden bir film. Tasvir ettiği dehşete kapılmamak elde değil ve Birinci... Devamını gör..
All Quiet on the Western Front , yalnızca izlemekten ziyade deneyimleyeceğiniz türden bir film. Tasvir ettiği dehşete kapılmamak elde değil ve Birinci Dünya Savaşı'nda sağlam bir şekilde geçmesine rağmen, her türlü savaşın beyhudeliğini ve destansı yıkımını hatırlatıyor. Berger, kayıpları ve insanlık dışı vahşeti ve aynı zamanda askerler arasında oluşan ve çok çabuk kapılıp giden yoldaşlığı da gösteriyor. Remarque, savaş karşıtı edebiyatın en önemli metinlerinden birini yazdı ve Berger, onu bir şekilde modern sinemaya yükselten bir film oluşturmuş. Zamanlama olarak Rus-Ukrayna&Abd savaşına denk gelmesi de filmi öne çıkarıyor. Süresine takılmayın atmosfer sizi alıp götürüyor. 8p
Bir başyapıt. Muhteşem, çok çok iyi bir film. İzlerken sorgulamamızı, düşünmemizi sağlayan, dersler, mesajlar veren tüm zamanların en iyi savaş karşıt... Devamını gör..
Bir başyapıt. Muhteşem, çok çok iyi bir film. İzlerken sorgulamamızı, düşünmemizi sağlayan, dersler, mesajlar veren tüm zamanların en iyi savaş karşıtı filmi. Keşke bu film, tüm dünya ülkelerinde ilköğretim ve ortaöğretim çocuklarına, gençlere, yetişkinlere, izletilebilse.. Bu gibi filmlerle tüm dünya insanları empati kurarak birbirini anlayabilir.. Barışın önemini daha iyi anlayabilir.. Savaşın anlamsızlığı üzerine yapılmış en iyi filmlerden biri. Yer yer göze batan hatalara rağmen bu filmin 1930 da çekilmiş olduğu fikri bile insanda hayranlık uyandırıyor. Louis Wolheim canlandırdığı "Kat" karakteriyle filme damgasını vuruyor. Kitabını okuduysanız filmin büyük ölçüde kitaba bağlı kaldığını görebilirsiniz. O oyunculuklar, o siyah beyaz görüntülerin filme kattığı anlam, o tercih edilen mükemmel çekimler. Anlatmak istediği çok önemli olan ve bunu da sonuna kadar layıkıyla başarabilen bir film. 1930 yılında olmasına rağmen o müthiş görsellikler ve gerçeklik hissini fazlasıyla yansıtan savaş sahneleri, sisteme, devlete veya daha çok güç isteyen liderlere karşı muhalif duruşuyla, kelebeğe uzanan asker eli sahnesi ile Sinema tarihine geçen bir eser. Her sahnesinde harika kareler, diyaloglar bulunduran eşsiz bir başyapıt. Tüm sinema severler ve savaş karşıtları tarafından izlenmeli. Bana tarifi mümkün olmayan yüce duyguları ve üzüntüleri hissettirebildi. Kusursuz. Kelimenin tam anlamıyla kusursuz, eksiksiz bir film. Önceden de merak ederdim, ismi bile merak etmeye yeter zaten, fakat bu kadar muhteşem bir eserle karşılaşacağımı tahmin etmiyordum. Baştan sona çok yüce. Senaryo harika. Mutlaka izleyin her sahnesiyle ve özellikle finaliyle akıllarınıza kazınacak. Bende özellikle savaşa giden askerlerin görüntüsü ile bir mezarlık görüntüsünün üst üste oturtulduğu sahne ile yer etti. Üzerine konuşulacak çok şey var ama ben şu replikle bitirmek istiyorum. -Siperlerde yaşıyoruz ve ölmemeye çalışıyoruz. Tek yaptığımız bu iyi seyirler...10/10
son zamanlarda izlediğim en iyi savaş filmi olmasının yanı sıra izlediğim en iyi filmlerden biri. film baştan sona duyguyu ve savaş atmosferini yansıt... Devamını gör..
son zamanlarda izlediğim en iyi savaş filmi olmasının yanı sıra izlediğim en iyi filmlerden biri. film baştan sona duyguyu ve savaş atmosferini yansıttı. müzikler çekim kalitesi muazzamdı. şuan benim açımdan er ryanı kurtarmak black hawk down gibi kült savaş filmleriyle eşit kalitede. pek iyi ww1 filmi yok bu film ilaç gibi geldi. en son savaş atı vardı ama hayvan sevgisi temalıydı, bu film direk insana odaklı vurucu ve duygusal.
Bilgilendirme ana karakterimiz olan Paul Bäumer filmin sonunda ölmüş gibi lanse edildi ama doğru değil Paul Bäumer 1927 de uçak kazasında ölüyor yani ... Devamını gör..
Bilgilendirme ana karakterimiz olan Paul Bäumer filmin sonunda ölmüş gibi lanse edildi ama doğru değil Paul Bäumer 1927 de uçak kazasında ölüyor yani savaştan sağ salim kurtuluyor ayrıca son 15dk da ilk saldiran da Almanlar değil Fransızlar başlati hatta ABD gemisi 10:47 de bombardıman yaptı
Keşke filmin sonunda batı cephesinde sadece birkaç yüz metre için savaşıldığını ve burada 3 milyon kişinin öldüğünü yazmak yerine, film içerisinde bir referans nokta belirleyip 3 yıl boyunca o referans noktanın bir fransızlara bir almanlara geçtiğini net bir şekilde gösterselermiş. Filmin olay örgüsüne bakarsak final zayıf kalmış, o kasabanın almanlara geçip geçmediğini, boşyere ölüp ölmediklerini de net bir şekilde belirtmelilerdi. Filmin sonunda ne oldu diye tarih kitaplarını açtırmayın seyirciye. Savaş psikolojisini yaşatıyor film ona sözüm yok, savaşmasak da savaşmış kadar olduk, izlenir. Fakat finale çok sinir oldum. Hem saati soruyorsun hem 15 dakika varsa ne zorluyorsun aslanım bir yerde bekle sana geleni vur. (Veya o son sahnede yaşananları başrolümüz kafasında kursa ve artık savaşmak istemiyorum psikolojisiyle balkonda konuşma yapan generali vursa daha ilginç bir son olurdu. İçtima alanında birinin çıkıp "çok istiyorsan sen savaş oç." diyip generali alnının ortasından vurmasını bekledim açıkçası) Olay örgüsü güzel, görsel mükemmel, kamera açıları mükemmel, oyunculuk mükemmel, final eh işte. Ayrıca o arka fondaki kalın tonlu müziğin parça parça ufak ufak gelişerek finalde tüm notalarının birleşmesini ve bir şaheser haline gelmesini bekledim film boyunca. Kısaca daha çok oscar alabilecekken bu kadarı yeter demişler resmen.
İşte dünyanın neresine gidersen git hangi halka gidersen git garibanın dramı hep aynı, her ülkede her toplumda ki şeytani sinsi birileri dünyayı yeme... Devamını gör..
İşte dünyanın neresine gidersen git hangi halka gidersen git garibanın dramı hep aynı, her ülkede her toplumda ki şeytani sinsi birileri dünyayı yemek için kendi güç savaşları için seni manipüle eder milliyetçilik ve din kavramları ile gazlar, düşman diye birisini sunar önüne, karşı taraftada sinsi şeytan vardır o da kendi halkını gazlar aynı kavramlar ile ve toplumları birbirine kırdırır yumurta biryere dayanınca da kendi canı tehlikeye girmiş ise barıştan bahsetmeye başlar.. peki o kadar sürecin sonunda gariban ne kazanmıştır?? Hiçbir şey, savaşın kazanan tarafında bile alt basamaktaki halk veya asker hicbise kazanmamıstır, ölmüş ise ailesi sehitlik kavramı ile kandırılır, yaşıyor ise gazilik kavramı ile, savaşı başlatanlar ise hangi taraftan olursa olsun arka planda birsekilde anlaşıp yine kazançlı çıkıyorlar. Bu namussuz dünya düzeni hiç değişmedi.
9 Dalda Oscar adaylığı...
EN İYİ FİLM
EN İYİ SES
EN İYİ UYARLAMA SENARYO
EN İYİ GÖRSEL EFEKT
EN İYİ PRODÜKSİYON TASARIMI
EN İYİ ORİJİNAL FİLM ... Devamını gör..
9 Dalda Oscar adaylığı...
EN İYİ FİLM
EN İYİ SES
EN İYİ UYARLAMA SENARYO
EN İYİ GÖRSEL EFEKT
EN İYİ PRODÜKSİYON TASARIMI
EN İYİ ORİJİNAL FİLM MÜZİĞİ
EN İYİ MAKYAJ VE SAÇ TASARIMI
EN İYİ ULUSLARARASI FİLM
EN İYİ GÖRÜNTÜ YÖNETİMİ
4 Dalda Oscar ödülü...
EN İYİ PRODÜKSİYON TASARIMI
EN İYİ ORİJİNAL FİLM MÜZİĞİ
EN İYİ ULUSLARARASI FİLM
EN İYİ GÖRÜNTÜ YÖNETİMİ
Asaletin yeter... ''Im Westen nichts Neues (2022)''...
DİSTOPYA
COMICS
değerlendirsek film gerilim müziğine bayıldım olayda zaman zaman kopukluklar olsa da sizi hiç sıkmadan izletiyor.Ama şu konuda hem fikir değiliz bu bir baş yapıt değil baş yapıt filmler Eraynı kurtarmak,Bir zamanlar askerdik,hacksaw ridge,1917,Soysuzlar çetesi,pearl harbor filmleri diyebiliriz. Aralarında 2 gömlek fark var
Daha güzel savaş filimleride izlemiştim
EN İYİ FİLM
EN İYİ SES
EN İYİ UYARLAMA SENARYO
EN İYİ GÖRSEL EFEKT
EN İYİ PRODÜKSİYON TASARIMI
EN İYİ ORİJİNAL FİLM MÜZİĞİ
EN İYİ MAKYAJ VE SAÇ TASARIMI
EN İYİ ULUSLARARASI FİLM
EN İYİ GÖRÜNTÜ YÖNETİMİ
4 Dalda Oscar ödülü...
EN İYİ PRODÜKSİYON TASARIMI
EN İYİ ORİJİNAL FİLM MÜZİĞİ
EN İYİ ULUSLARARASI FİLM
EN İYİ GÖRÜNTÜ YÖNETİMİ
Asaletin yeter... ''Im Westen nichts Neues (2022)''...
atmosfer oyunculuklar müzik falan iyiydi oscarı alabilir bu sene