Chaos Walking, bilim kurgu ve aksiyon türlerini başarılı bir şekilde harmanlayan bir film.İnsanların düşüncelerini sesli bir şekilde duyurabildiği bir dünyada geçen hikaye, genç bir adamın kendini keşfetme yolculuğunu anlatıyor.
İlginç bir konsepte sahip olan film, izleyiciyi sürükleyici bir maceranın içine çekiyor.Etkileyici görsel efektler ve gerilim dolu sahneler ile seyirciyi adeta soluksuz bırakan Chaos Walking, sinemaseverler için kaçırılmaması gereken bir yapım.
2021 yılında vizyona giren "Kaos Yürüyüşü" (Chaos Walking), Doug Liman'ın yönetmenliğinde karşımıza çıkıyor. Film, Patrick Ness'in "The Knife of Never Letting Go" adlı romanından uyarlanmış ve bu uyarlama, sinema dünyasına oldukça farklı bir soluk getiriyor. Film, erkeklerin düşüncelerinin sürekli olarak etrafa yayıldığı, kadınların ise bu gezegende olmadığı distopik bir evrende geçiyor. Bu özgün konsept, izleyiciye sadece bir bilim kurgu deneyimi değil, aynı zamanda derinlemesine bir toplumsal eleştiri sunuyor.
Filmde ana karakterimiz Todd Hewitt, bu karmaşık dünyada hayatta kalmaya çalışan genç bir adamdır. Todd, Viola adında, düşünceleri duyulmayan bir kadınla karşılaşır ve bu onun için tam anlamıyla bir dönüm noktası olur. İkilinin etrafında şekillenen hikaye, izleyiciyi bir yandan aksiyonun doruklarına çıkarırken, diğer yandan da etik ve toplumsal meseleleri sorgulatıyor.
Todd ve Viola'nın yaşadığı macera, sadece fiziksel bir kaçışı değil, aynı zamanda içsel bir yolculuğu da temsil ediyor. Todd'un Viola ile olan ilişkisi, onun kendi iç dünyasını ve toplumun dayattığı normları sorgulamasına neden oluyor. Viola ise bu yeni ve tehlikeli dünyada hayatta kalmaya çalışırken, Todd'un da yardımıyla kendi gücünü keşfetmeye başlıyor.
"Kaos Yürüyüşü", sadece yüzeyde bir bilim kurgu filmi değil. Erkeklerin düşüncelerinin herkes tarafından duyulabildiği bu dünyada, toplumsal cinsiyet normları ve güç dinamikleri de oldukça farklı bir hal alıyor. Film, bu özgün evreni kullanarak, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, baskı ve özgürlük gibi konuları işliyor. Örneğin, kadınların olmadığı bu dünyada, erkeklerin düşünceleri herkes tarafından duyulabiliyor; bu da onları sürekli bir yargı ve baskı altında tutuyor. Bu durum, izleyiciye toplumun bireyler üzerindeki etkisini sorgulama fırsatı veriyor.
Doug Liman'ın yönetmenliği ve sinematografi, filmi görsel olarak da oldukça etkileyici kılıyor. Özellikle düşüncelerin görselleştirildiği sahneler, izleyiciye hem görsel hem de duygusal bir yoğunluk yaşatıyor. Filmde kullanılan özel efektler ve CGI teknolojisi, hikayenin fantastik elementlerini daha da vurguluyor. Ayrıca, Marco Beltrami'nin müzikleri, filmi daha da etkileyici bir hale getiriyor.
"Kaos Yürüyüşü", sadece bir bilim kurgu filmi değil, aynı zamanda izleyen herkesi etkileyen derin temalar ve karmaşık karakterler sunuyor. Film, sizi sadece eğlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda düşündürecek ve belki de hayatınıza yeni bir perspektif katacaktır. Eğer bu tür filmlere ilgi duyuyorsanız ve "Kaos Yürüyüşü"nü henüz izlemediyseniz, kesinlikle bir göz atmalısınız. Kim bilir, belki siz de bu karmaşık ve etkileyici dünyanın bir parçası olmak istersiniz.
Beklentiyi düşük tutarak izlenir. Çerezlik
zaman kaybi... dandik bir yapim , bir ismi parlatiyor biraz sci ekliyor, sonra para harcamadan dandik filmler yapiliyor
Zaman kaybı gerçekten
NE ÇOK İYİ NE ÇOK KÖTÜ İDARE EDER.
Sırf öpüşmüyorlar die bile izlenmez aw olm film güzeldi ama sonda öpüşmediler ve ben bağıra bağıra sövmek istiyorum aw huaağğğ 😩
Çok kötü değil gideri var. Bilim kurgu yeni dünya temalı film severler filmi beğenecektir. Film afişi fiyasko bence.
Evet ya, afiş çok amatörce duruyor.
Yarı western yarı bilim kurgu ne olduğu belli değil. Oyunculuk yerlerde, senaryo desen ayrı abidig gubidig. Yarısında kapadım.
Spoiler: öpüşmediler :)